13 Ekim 2014 Pazartesi

Bir Çocuk Şarkısı Hakkında

“Peygamberi Görmek İçin” adlı çocuk ilahisini bu alanla ilgili çoğu kimse duymuştur. İlk duyduğumda melodisi çok hoşuma giden bu ilahide yolunda gitmeyen oldukça şey var ne yazık ki… Çocuklara hele ki okulöncesine din eğitimi vereceğiz diye öyle yanlış şeyler yapılıyor ki… Üzülmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Kendi kendimi yiyorum. İşte bu yazı da bunun için. Önce ilahi (veya çocuk şarkısı da diyebiliriz) sözlerine bakalım:


Peygamberi görmek için
Peygamberi görmek için
Neler, neler, neler
Neler vermezdim

Harçlığımın yarısını
Yumurtamın Sarısını
Elmaların irisini
Hayır Hepsini

En sevdiğim oyuncağım
En sevdigim oyuncağım
Uçurtmam, yarış arabam
Güzel bebeğim

Sana Canım feda olsun
Sana Canım feda olsun
Gönlümün sultanı
Canım peygamberim

Bu şarkıyı kim yazmış? İsim olarak önemli değil kimin yazdığı ama güya çocuklarla empati yapıp onların dünyasına girdiğini zanneden, ama aksine tam bir yetişkin olarak hadiseye bakan biri yazmış. Neden mi?

1- Bu şarkının hedef kitlesi bence okulöncesi hadi diyelim 6-7 yaş bir de. Bu yaş çocuklar soyut düşünemezler. PEYGAMBERİ GÖRMEK gibi soyutun ötesi bir kavram için somut şeyleri feda edemezler. “Bana oyuncağını ver sana Allah’ın rızasını vereyim?” Gibi bir şey bu. Bunu hiçbir çocuk kabul etmez.

2- Belirttiğim gibi bu tamamen YETİŞKİN gözüyle yazılmış. Bir yetişkin için yarış arabası, güzel bebek ve hatta olay iyice zorlaştırılmış EN SEVİLEN OYUNCAK basit şeylerdir. Adı üzerinde OYUNCAKtır işte. Ama ya çocuk için? Çocuk için bunlar onun TÜM MAL VARLIĞIDIR! Dünyasıdır, en değer verdikleridir! Bunu tüm ebeveynler bilir sanırım. Yani bu şarkıyı yetişkinlere uyarlarsak

Peygamberi görmek için
Peygamberi görmek için
Neler, neler, neler
Neler vermezdim

Tüm banka hesabımı,
Son model arabamı,
İki katlı evimi,
Kariyerimi her şeyimi

Gibi bir şey olur….


3- E peki böyle bir yetişkin ilahisi olamaz mı? Olabilir elbette. Çünkü biz yetişkinler iş ciddiye varınca bazı şeyleri yapmaktan aniden vazgeçsek de işin edebiyatını iyi yaparız. CANIM SANA FEDA OLSUN deriz Allah için din için… Ama iş ciddiye gelince kaç kişi kalır bilemem??? Hacı Bayram Veli’nin meşhur kurban hikayesi gibi.

Demek istediğim yetişkinler edebiyat yapar. O yüzden bu onların ruh dünyasını fazla etkilemez belki. Ama bu yaş çocuklarında edebiyat, lafı evirme çevirme yoktur. Nettir onlar. Şarkıda eğer ki ELMALARIN İRİSİ verilecek deniyorsa o verilecektir. Çocuk buradaki her bir kelimeyi emir telakki eder. Ciddiye alır.

4- Çocuk bunu ciddiye alınca ne olur peki? Kolay kolay arabasından, bebeğinden vazgeçemeyecektir. Bu kez de kendini SUÇLU hissedecektir. KÖTÜ ÇOCUK olacaktır. Şimdi çocuğun düştüğü duruma bak… Arabasını verse bir türlü vermese bir türlü??? Az bir empati yapınca görülüyor ki gerçekten üzücü çocuk için.


5- Bunlar şarkının mana yönü bir de DİL yönüne bakalım. Zaten burası çok daha vahim. Bu yaş çocuğu deyimleri anlamaz. Sözün direk anlamına bakar. Ne diyor şarkı;

“NELER NELER VEMEZDİM” yani olumsuz. Çocuk bunu zaten “vermem “olarak anlar doğrudan. Buradaki mecazi anlamdan bihaber olarak… Böyle bakarsak en azından çocuk yukarıda yazdıklarımı yaşamamış olur. Çünkü şarkıyı şöyle anlar. “Peygamberi görmek için neler neler vermezdim. Harçlığım yarısını vermem. Yumurtanın sarısını vermem. Elmalar vermem…..” Çocuk dünyasında bunun karşılığı budur.


6- Ben bu düşünceleri geçen yaz değil ondan önceki yazdan beri düşünüyordum. Ama bireysel sohbetler dışında dile getirmedim. Ta ki oğlum bu düşüncelerimin hepsinin DOĞRULUĞUNU İSPAT EDENE KADAR. Sırf melodisi güzel diye oğluma söyledim birkaç kez. Oğlum 3.5 yaşında. Ezberi sıfır. Asla şarkıları ezberlemez, kendi cümleleri ile yorumlar… Birkaç gün sonra bir baktım kendi kendine şöyle diyor melodili olarak. “PEYGAMBERİ GÖRMEK İÇİN HİÇ BİRŞEY VERMEEEEM. HEPSİ BENİİİİM”.

Ahan da dedim oğlum benim doğruluğumu ispatladı! Ve bunu yazıp paylaşmak istedim.

Anneler ve eğitimciler olarak lütfen çocuklara yüklenmeyelim. Koca koca yetişkin halimizle yapmakta zorlandıklarımızı el kadar bebelerden beklemeyelim. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.

NOT: Şarkını kafiyeleri, tekerleme tarzı söylenişi, melodisi, müzik kalitesi harika. İşte bunun için ayrıca üzgünüm. Bu deneli emek verilmişken neden böyle olsun? Yapımcılar da bu hususta daha dikkatli davranmalı. Çocuk edebiyatından ve psikolojisinden anlayan kimselerle çalışmalı en azından danışmanlık hizmeti almalı. Ben yaptım oldu diye bir şey yok artık. Kapandı o devirler…