4 Nisan 2016 Pazartesi

Niçin SSVD Yapmak İstiyorum?


İlk olarak kavramımızı açıklayalım çünkü “SSVD ne demek?” Diye soranlar olacak elbette. Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum demek. Ne yazık ki ülkemizde çok az bilinmekte ve çok az kabul görmekte… İşte bu yazının asıl yazılış amacı da bu! Ne kadar çok SSVD’den bahsedersek; internette, sosyal medyada, yazılı-görsel medyada, arkadaş sohbetlerinde, watsup gruplarında SSVD hakkında konuşursak, zamanla pek çok kişi bunu öğrenecek. Belki başta “Ne saçma şey, olur mu hiç sezaryenden sonra normal doğum?” diyerek reddedecekler, ama zamanla bunun gayet makul ve uygulanabilir olduğunu anlayacaklar.

İkinci hamileliğimde konuştuğum çoğu insan ilk kez duyuyordu, sezaryen sonrası normal doğumun mümkün olabileceğini. Kimileri şaşırıyordu SSVD isteğime. Anlayamıyorlardı bu isteğimi, hala da tam olarak anlayacaklarını sanmıyorum. Nasıl anlatılır… Bilemiyorum. Aslında bu yazıyı biraz da bu yüzden yazdım. Kendim de anlamak için.

A- Öncelikle Allah’ın kainatı muazzam bir düzen ve mükemmellikte yarattığına inanıyorum. Şimdi burada sonsuz örnekler vermeye gerek yok, hepimiz her an şahit olabiliriz muhteşem ahenge. Kainat kimin için yaratıldı? Cevap: insan için. Eşrefi Mahlukat yani en şerefli yaratık kim? Cevap: İnsan.

Şimdi buradan hareketle bir ve iki diyelim:

1- Öyleyse insanın devamlılığını sürdürmesi gerekiyor. Çünkü evrende başrol oyuncusu; İNSAN. Dünya, uzay, hatta cennet cehennem dahi insan için var çünkü. İnsanoğlunun devamı için doğumun olması gerekiyor. Bütün havyalar dış müdahaleye gerek duyulmaksızın doğum yaparken, insan bunu neden yapamasın? Tamam insan ve hayvan farklı, en basitinden hayvan doğunca kıyafet giymez, insan giyer. Ama yine de insanın DOĞURABİLİR kabiliyette olması gerekiyor evrendeki düzene göre.

2- Yaklaşık 40 hafta, 280 gün süren hamilelik boyunca kadınlar günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Tamam bazı hareketleri kısıtlanıyor belki, yeme içmelerine de özen gösteriyorlar ama bu çabaların hiç biri, sıfırdan bir insanın vücut bulmasına yetecek şeyler değil. Anne yoğurt yiyor, kalsiyum hoop bebek için gerekli yere gidiyor, anne köfte yiyor protein hoop ilgili yere gidiyor. Ay ay hatta hafta hafta takip ediyoruz bebeğin karnımızdaki gelişimini, çok şükür bir sıkıntı yoksa zaten tıkır tıkır işliyor süreç… Yok bu hafta göz kapakları yaratıldı, yok bu hafta böbrekler çalışmaya başladı, aa artık bebeğiniz sesleri duyabiliyor derken derken haftalar ilerliyor. Madem böyle yolunda bir ilerleyiş var, son anda sorun çıkması neden, doğum yapamamak neden?


B- Hem “eskiden sezaryen mi varmış?” Şuan da sezaryenzede olan bütün arkadaşlarım ve ben normal doğum ile dünyaya gelmişiz. 1980ler kuşağı diyelim kısaca. Bizim anne ve babalarımız da normal şekilde dünyaya gelmiş. Bize gelince nolmuş???

1- Şimdi şöyle itirazlar gelecek, ama eskiler sağlıklı besleniyordu, tarlada tapanda çalışıyordu, bizim vücudun dengesi bozuldu hormonlu yemekten, hareketsiz hayattan vb. Bir yere kadar tamam, kabul edilebilir gerekçeler ama hep mi Türkiye’deki kadınların sistemi bozuldu? Başka ülkelerde yani hem batıda hem doğuda hala kadınlar çatır çatır doğum yapıyor! Hep mi bize gelmiş hormonlu meyvalar??

2- Bir diğer muhtemel itiraz da şu: Eskiden bebek ve anne ölümleri çok oluyormuş. Tamam bu da bir yere kadar kabul edilebilir. Ama şu anki sezaryen oranına bakarsak, tarihin hiçbir zamanında bu kadar büyük sayıda anne-bebek ölümleri gerçekleşmemiştir sanırım! Çevremde bir iki istisna hariç arkadaş ve akrabalarım özel hastanede sezaryen olduk. Bu hesaba göre bizim veya bebeklerimizin ölmesi veya kalıcı hasar oluşması gerekiyordu ki bu benim çevremde yüzde 80 gibi bir oran…

Kısacası:

Allah’ın kadını DOĞUM YAPABİLİR olarak yarattığını, bu fıtrata müdahale edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Allah’ın verdiği bu doğal hakkımı kullanmak istiyorum.

Her anımızın kimyasal/ fabrikasyon/ sentetik vb. ile kuşatıldığı bu kapitalist dünyada bebeğimin dünyaya ilk adım atışının olabildiğince DOĞAL olmasını istiyorum.

Yaşamımı mümkün mertebe sağlıklı geçiren bir insan olarak, durduk yere kesilip biçilmek, ameliyathane ortamını teneffüs etmek istemiyorum.

İlk doğumumu bir şekilde sezaryen yaptığım/ yaptırıldığım için sonraki bebeklerde buna mecbur edilmeyi reddediyorum.

Belki burada yazamadığım başka nedenler de var…

SSVD bir lüks değildir, şımarıkça bir istek hiç değildir. Her sezaryen olmuş annenin hakkıdır!

Benden bu kadar şimdilik. Ama SSVD hakkında yazacaklarım var daha…

SSVD'ye destek için İMZA KAMPANYASINA KATILIN! TIK TIK

SSVD nedir? Niçin SSVD? Sezaryen sonrası normal doğum yapılır mı? Sezaryen sonrası hep mi sezaryen olmak zorunda? sezaryenden sonra normal doğum , sezaryenden sonra normal doğum olur mu , sezeryenden sonra normal doğum , hep sezaryen mi , doğam doğum, sezaryenin zararları , sezaryen olmak istemiyorum , doğuma hazırlık , bebek hazırlığı

2 yorum:

Deniz dedi ki...

Ellerinize saglik. Cok güzel Giris yapmissiniz. Ben 4 sene evvel ssvd hakkinda turkce bilgi edinmek istedigimde cok korkmustum. Zaten doktorlar da Kabul etmiyordu ssvd yapmayi ama turkiye sinirlari disinda ssvd hakkindaki Tibbi bilgiler siniri gectiginiz gibi degistigini farkettim. turkiye disina cikinca doktorlar ssvd nin ardisil ameliyattan cok daha guvenli ve bebek icin daha saglikli oldugu konusunda birlesmislerdi.
Ssvd Mi isvicrede, ss2vd u arap emirliklerinde, simdi de ins kismetse ss3vd u da almanyada yapicam. Türkiyeye gitsem korkutan saglikcilarla Mücadele edemem cunku saglikli bir dogum iyi bir psikolojiye ve annenin pozitif dusunebilmesiyle cok baglantili

nnn dedi ki...

@bize her yer okul: İşte bu durum o kadar üzücü ki... Güya gelişmiş ülkelerden olmaya çalışıyoruz ama SSVD ve diğer doğal doğumla ilgili meselelerde durum içler acısı. Umarım yakında Türkiye'de de bu durum NORMALleşir. Ne mutlu size başarmışsınız. Ve hatta 3. ye adaysınız! Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin!